- Otizm'e Bir Tabu Yık!
- 28.03.2025
Yükleniyor
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanısı, birçok aile için beklenmedik ve karmaşık bir süreçtir. Bu tanı sonrası aileler farklı duygusal aşamalardan geçebilir. Her bireyin deneyimi farklı olsa da, bu süreç genellikle aşağıdaki gibi adımlarla ilerler:
Tanı sonrası aileler genellikle şaşkınlık ve inançsızlık yaşar.
Özellikle çocuğun belirgin bir farklılığı olmadığı düşünülüyorsa, inkar tepkisi yaygındır.
Sık görülen düşünceler:
“Doktor yanlış teşhis koymuş olabilir mi?”
“Belki de geç konuşacak.”
“Bu sadece geçici bir durum olabilir.”
İnkar sonrası derin bir üzüntü ve gelecek kaygısı başlayabilir.
Aileler şu sorularla boğuşabilir:
“Okula gidebilecek mi?”
“Bağımsız yaşayabilecek mi?”
“Benden sonra ne olacak?”
Aile bireyleri farklı duygusal tepkiler verebilir (içe kapanma, öfke, aşırı korumacılık).
Ebeveynler özellikle anneler, kendilerini suçlayabilir:
“Hamilelikte bir hata mı yaptım?”
“Daha erken fark etseydim?”
Unutulmamalı: Otizm; genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle oluşur, bireysel hatalardan kaynaklanmaz.
Bazı aileler tanıyı kabul edemez ve öfke hisseder:
Uzmanlara karşı: “Yanlış teşhis koydular!”
Eşe/Aileye karşı: “Bu miras mı?”
Topluma karşı: “Destek yok!”
Kendine karşı: “Neden biz?”
Bu dönemde bilimsel olmayan yöntemlere yönelme riski vardır.
Zamanla birçok aile, durumu kabul edip bilgi edinmeye başlar:
Otizm hakkında okumaya başlar.
Uzmanlarla iletişimi artırır.
Eğitim ve terapi yöntemlerini araştırır.
Diğer ailelerle dayanışma içine girer.
Aileler bu aşamada aktif mücadele sürecine girer:
Eğitim ve terapi süreçlerine dahil olurlar.
Devlet destekleri ve hakları hakkında bilgi edinirler.
Destek gruplarına katılarak duygusal paylaşım yaşarlar.
Küçük ilerlemeler (ilk kelime, göz teması) büyük mutluluk kaynağı olur.
Aileler çocuklarının geleceğini düşünmeye başlar:
Eğitim ve mesleki gelişim planları yapılır.
Alternatif yaşam modelleri araştırılır.
Aile sonrası bakım planları yapılır.
Bu aşamada uzmanlar ve diğer aileler en büyük destek kaynağıdır.